30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan yerel yönetimler seçimleri öncesinde aday adayları sahneye çıkarken, kirli hesaplar içine girenlere kamuoyunda büyük tepki var?
Ak Parti cephesinde aday adayları ve parti sözcüleri ´Belediyecilik anlamında Giresun iyi yönetilmiyor?´ iddiasını sürekli gündemde tutuyorlar. Hedefteki isim CHP´nin yeniden başkan adayı olan Kerim Aksu.
Ak Parti sözcüleri, 2009 hezimetini unutmadığını her defasında söylüyorlar? Ancak, biz 2004´te devraldığımız belediye yönetiminde yaptığımız çalışmalarla Kerim Aksu´yu ezdik diyemiyorlar. Nedense, Hurşit Yüksel´i başarılı bulduklarını söyleyen de yok! Hayret...
Ak Parti deki basın toplantısında soru sorduğumuz da, bizleri ´Kerim Aksu´nun sözcüsü´ olmakla suçlayanlar da var.
Kendi adıma söylemem gerekirse; Giresun Belediyesi ile hiçbir şekilde çıkar ilişkilendirilmesi içinde olmadım! Müteahhitlik yapmıyorum ki, belediye yönetimine yağ çekeyim? İşini yapanı alkışlarım, yapmayanı da kamuoyu adına eleştiririm?
Düne kadar dillerini yutan Ak Parti sözcüleri vardı ya? Yönetimlerine darbe yapılan? Hatırladınız değil mi? İşte onlar susarken, kamuoyunu bilgilendirme adına yazılması gerekeni yazdım, söylenmesi gerekenleri söyledim? Özetle, Giresun adına eleştirilerimi yaptım, yapmaya da devam edeceğim.
Bugüne kadar olan meslek yaşantım da hiç kimseye yağcılık ve yalakalık yapmadım. Bu tarz bir apoletim yok. Herkes kendinden sorumludur: Çürük elmalar varsa ki, bunun sorumlusu da siyaset çarkının içindeki aktörler ve figüranlardır.
Yerel seçim öncesinde ortalık yine toz duman oldu. Giresun´u yönetmeye talip olanların figüran olma isteğine de şahit oluyoruz. Ak Parti de birileri çıkıp, Giresun Belediye Başkanlığı´na aday adayı olduğunu açıklıyor. Kirli hesaplar, kirli senaryolar bitmiyor? ´Aday olamazsam, Belediye Meclisi Üyesi Adayı da olurum? Abilirim ne derse onu yaparım...´
Hat belli, kumpas kurulmuş! Ekürüler hazırlanmış? Giresun için yola çıkanlara siz biraz turlayın, bizim adayımız da belli mesajı veriliyor. İddialar ve söylemler bununla da bitmiyor?
Benim de Giresun adına hayallerim var. İş sahaları olan, işsizliğin olmadığı daha modern bir kent hayal ediyorum. Anladınız mı canlarım.
Can demişken? İnsan hayatında can çok önemli ki, Ak Parti sözcüleri de bu önemin farkında?
´2009´da kaybettik, Canımız sağ olsun´ diyenler, aynı sloganla yine işbaşında? Çünkü çıkmayan candan umut kesilmez sözü, can çıkana kadar yola devam anlamına geliyor?
Aslında Giresun´da halkın nasıl bir yönetim istediğini soran, sorgulayan da yok? ´Bizim canımız böyle istiyor´ şeklindeki dayatmalar nereye kadar gidecek, onu da kestirmek şimdilik kolay değil? Haydi hayırlısı...
Ak Parti´de birilerinin Nurettin Canikli´nin arkasına sığınarak yola çıkması da çok can sıkıcı durum olarak dikkat çekiyor? Kısacası, adamcılık kavgası veriliyor? Öyle ki, adam olma kavgası verenler boşuna uğraşıyor.
Birilerine güdümlü, sırtını ağaya dayayıp seçmen karşısına çıkmaya hazırlananları uyarıyorum? Vazgeçin, Giresun adına figüran bir ismi seçmenin önüne koymayın?
2004´te Hurşit Yüksel´le Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki bir bağlantıyla dikkat çekenler, bu kez okul arkadaşlığıyla aynı senaryoyu bir kez daha oynamaya hazırlanıyor! O senaryo da Yüksel kazandı, Giresun kaybetti. Bunu hatırlatayım istedim?
Ben kimin sözcüsü olduğuma gelince?
Ülkesini seven, bölücülük yapmayan, ayrıştırmayan, ötelemeyen, küçümsemeyen, doğruların peşinde koşan ve Giresun´u seven herkesin sözcüsüyüm? Özetle ben buyum?
Yeniden görüşünceye kadar esen kalın?
