Don Kişot´luk yapma!

Giresun Ticaret ve Sanayi Odası başkan adaylarından makine mühendisi İbrahim Kara,  seçim çalışmalarını iddialı şekilde sürdürürken, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkan ve başkan adayı Hasan Çakırmelikoğlu ile hizmet yarışına girdiklerine vurgu yapan Kara, suçlamalara da cevap verdi.  Çakırmelikoğlu´nun bazı açıklamalarına sert tepki gösteren Kara, ?İddialarını ispatlamadan konuşma´ dedi.

Giresun TSO Başkan adayı İbrahim Kara, ?İnsanları etkilemek ve yandaş yapmak için hayali düşman yaratmanın bir anlamı yoktur. Bunlar ayıp şeylerdir. İyi ve güçlü rakiple yarışmak seçilenin itibarını artırır. Hayali düşman yaratarak kahraman olduğuna yalnız Don Kişot inanmaktadır. Giresun´un Don Kişot´a değil dertlerini dert edinecek insanlara ihtiyacı vardır´ diye konuştu.

Kara yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:

?4 Mayıs Cumartesi günü Giresun Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri var. Ben ve arkadaşlarım bir ekip olarak; ilimize hizmet etmek için,  Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerinde aday olduk. Mümkün olduğunca her üyeye ulaşıp konuşuyoruz.  Aday olduğumuzu söylüyoruz. Neler yapacağımızı anlatıyoruz. Kendilerinin Giresun´ la ilgili duygu ve düşüncelerini öğrenip yararlanmaya çalışıyoruz.  Özet olarak yaptığımızın hepsi bu.  Bu seçim sürecinde İnsanları rahatsız edecek her türlü konu ve davranışlardan kaçıyoruz. Kimseyi karalamıyoruz. İnsanları kendi yararımıza yönlendirmek için saf ve masum görüntü vererek laf sokuşturmuyoruz. Kandırmaya uğraşmıyoruz. Kelimenin tam anlamıyla Ticaret ve Sanayi Odası organ seçimlerini bir hizmet yarışı olarak algılıyoruz. Çünkü bu seçim kişisel hiçbir menfaatin olmadığı, yarı resmi bir sivil toplum kuruluşunun organ seçimidir. Ticaret ve Sanayi Odası´na üye olan, seçme ve seçilme hakkını sahip herkesin, birilerinden izin falan almasına gerek olmadan katılabileceği bir seçimdir. Hal böyleyken her gün mahalli basında, toplantılarda ve sosyal medyada; beni, arkadaşlarımı ve daha önce Ticaret ve Sanayi Odası organlarında görevli seçilmiş üyeleri şaibe altında bırakan ve aşağılayan, aslı astarı olmayan iftira niteliğindeki ifadeler, son derece gereksiz ve rahatsız edici olduğu gibi bu işin tadını da kaçırmaktadır.   İşte birkaç örnek veriyorum.

  ?Çalmadık çaldırmadık? demek ne demek? Kim çalmış?   Çalmakla suçlayanlar, çaldığını iddia ettiği üyelerle en az iki dönem,  yani 8 sene beraber çalışmadılar mı?  Neden gereğini yapmadılar.  Neden hırsızlarla ortak oldular.  En basit anlamıyla neden suç duyurusunda bulunmadılar. Şimdi kendile-rine destek vermedikleri ve kimsenin uydusu olmayacakları için mi hırsızlıkla, arsızlıkla suçlanıp aşağı-lanıyorlar?

?İstikrarı devam ettirmek? ne demek? Bundan önce oda istikrarsız mıydı? Eğer öğleyse;  iddia sahipleri 8 senedir Ticaret ve Sanayi Odası´nın üst düzey yönetimde olduğuna göre, iddia ettikleri istikrarsızlıkta en büyük pay onların olmuyor mu?

?Amacım başkanlık olsaydı, mevcut yönetimi bozmadan aynı listeyle seçime girerdim.?  Ne demek oluyor. Bu ifade mevcut yönetimin ?her denileni yapan bir uşak´ olduğu anlamına gelmiyor mu? Bu aşağılanan mevcut meclis ve yönetim Hasan beyi başkan seçmedi mi? Hasan beyi başkan seç-tikleri için mi aşağılanmayı hak ediyorlar?

?30 yıldır odada değişmeyen isimlerin karşısına genç girişimciler çıkmıştır.?  Bu nasıl ifade? Eğer 30 yıldır değişmeden oda meclis veya yönetiminde olan birisi varsa, aynen kendileri gibi seçilip gelmiştir. Seçimin ne anlama geldiğini bilen herkes, seçilenlerin en az kendileri kadar muteber olduğunu, onları da kendilerini seçenlerin seçtiğini bilmesi lazım.  Başkaları ?30 yıllık´larını aşağılamıyor, onları büyük kabul edip onurlandırıyor, teşekkür ediyor. Plaket veriyor. Seçim malzemesi yapmıyor.  Kaldı ki, Giresun Ticaret ve Sanayi Odası meclis ve yönetimlerinde 30 yıldır görev yapan birileri de yok-tur. İnsanları etkilemek ve yandaş yapmak için hayali düşman yaratmanın bir anlamı yoktur. Bunlar ayıp şeylerdir. İyi ve güçlü rakiple yarışmak seçilenin itibarını artırır. Hayali düşman yaratarak kahraman oldu-ğuna yalnız Donkişot inanmaktadır. Giresun´un Don Kişot´a değil, dertlerini dert edinecek insanlara ihti-yacı vardır.?